Doku ve Organ Bağışı Nedir?
Organ Nakli, (yabancı dildeki adıyla Transplantasyon) günümüzde başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığı için, bir insanın organ ya da dokularının ihtiyacı olan başka bir insana, tedavi amacıyla nakledilmesi işlemidir. Nakil ameliyatla ya da çeşitli tıbbi yöntemlerle yapılır. Bu sayede ölümcül durumdaki ya da beden işlevlerinin bir kısmını yerine getiremeyen hastanın sağlıklı bir yaşama kavuşması sağlanır. Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas organ nakillerine, gözün saydam tabakası olan kornea, kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücreleri de doku nakline örneklerdir.
Organ Nakli hangi hastalıklarda zorunlu bir tıbbi uygulamadır?
Organ Nakli, kimi organların işlevlerini yerine getiremeyecek duruma geldiğinde ve başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığına karar verildiğinde zorunlu bir uygulamadır. Kronik, yani geriye, sağlıklı durumuna kavuşturulamayacak biçimde hastalanmış organların yerine sağlıklı organların takılması, hastanın sağlıklı yaşama döndürülmesinin günümüzde tek tedavi yöntemidir.
Canlıdan canlıya organ nakli ne demektir?
Yaşayan bir insan, böbreklerinden birini ve/veya karaciğerinin bir kısmını nakil ihtiyacı olan bir başkasına hayatta iken verebilir. Her iki organ bağışında da vericinin sağlığını olumsuz yönde etkileyen tıbbi hiçbir bulgu ortaya çıkmamıştır. Taşınan risk, vericinin geçireceği ameliyatın riski kadardır.
Kadavradan organ nakli ne demektir?
Beyin ölümü geçekleşmiş kişinin organlarını alıp ihtiyacı olan bir kişiye nakline kadavradan organ nakli denmektedir. Hangi organ ve dokular nakledilebilir? Dünyada: Dünya’da kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve ince barsak gibi organlar ile kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücrelerin nakli yapılabilmektedir.
Türkiye’de: Türkiye’de ise, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakilleri başarıyla yapılmaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de kaç kişinin yaşaması Organ Nakli’ne bağlıdır?
Dünyada, organ nakli yapılmazsa yaşamı ölümcül bir tehlike altında olan 1 milyara yakın insan yaşamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, bu sayının 30 binini ülkemiz yurttaşları oluşturmaktadır.
Organ Nakli hangi hastalıklarda zorunlu bir tıbbi uygulamadır?
Organ Nakli, kimi organların işlevlerini yerine getiremeyecek duruma geldiğinde ve başka hiçbir tıbbi çözüm olmadığına karar verildiğinde zorunlu bir uygulamadır. Kronik, yani geriye, sağlıklı durumuna kavuşturulamayacak biçimde hastalanmış organların yerine sağlıklı organların takılması, hastanın sağlıklı yaşama döndürülmesinin günümüzde tek tedavi yöntemidir.
Canlıdan canlıya organ nakli ne demektir?
Yaşayan bir insan, böbreklerinden birini ve/veya karaciğerinin bir kısmını nakil ihtiyacı olan bir başkasına hayatta iken verebilir. Her iki organ bağışında da vericinin sağlığını olumsuz yönde etkileyen tıbbi hiçbir bulgu ortaya çıkmamıştır. Taşınan risk, vericinin geçireceği ameliyatın riski kadardır.
Kadavradan organ nakli ne demektir?
Beyin ölümü geçekleşmiş kişinin organlarını alıp ihtiyacı olan bir kişiye nakline kadavradan organ nakli denmektedir. Hangi organ ve dokular nakledilebilir? Dünyada: Dünya’da kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve ince barsak gibi organlar ile kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücrelerin nakli yapılabilmektedir.
Türkiye’de: Türkiye’de ise, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakilleri başarıyla yapılmaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de kaç kişinin yaşaması Organ Nakli’ne bağlıdır?
Dünyada, organ nakli yapılmazsa yaşamı ölümcül bir tehlike altında olan 1 milyara yakın insan yaşamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, bu sayının 30 binini ülkemiz yurttaşları oluşturmaktadır.
Organ Naklinde Karşılaşılan Sorunlar
( Organ Naklinden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler )
Organ naklinden sonra vücudunuza takılan yabancı organlara karşı vucudunuz tepki gösterecektir. Vucudumuzun yeni organlara tepkisini birlikte öğrenelim.
Giriş : Organ nakli yapılan hastaların bağışıklık sistemleri genellikle nakil yapılan organları karşı savunma mekanizması oluşturur ve bu organları tahrip etmeye çalışır. Bu sebepten dolayı organ nakli yapılan hastalar hayatları boyunca anti-rejeksiyon ilaçlarını almak zorundadırlar. Maksimum koruma sağlamak ve yan etkilerini azaltmak amacıyla birçok hastanede birkaç anti-rejeksiyon ilacı birlikte kullanılır. Anti-rejeksiyon ilaçları yirmi yıl kadar once üretilmeye başlandı. Cyclodporin bunların en önemlilerinden biridir. Bu ilaçların kullanımıyla birlikte organ nakillerinde, bir yıl sonunda fonksiyonlarını kaybetmeden çalışan böbrek oranı %60 lardandan %90 lara yükseldi. Bu ilaçlar sayesinde daha önceden denememiş organ nakilleri de yapılmaya başlanmıştır.
Organ Nakillerinde Karşılaşılan Güçlükler
Birçok ameliyat ve tedavide olduğu gibi, organ nakillerinde de risk söz konusudur ve bir takım sorunlarla karşılaşılabilir. Nakil edilen organlar her gün anti-rejeksiyon ilaçları alınarak korunmalıdır. Bu ilaçlar bağışıklık sisteminin direncini azalttığı için vücudumuzun diğer zararlı maddelere karşı olan duyarlılığı artar. Bu sebeple organ nakilerinden sonra enfeksiyon, kanser (genellikle deri kanseri) riski ve ihtimali artmaktadır. Alınan bazı anti-rejeksiyon ilaçları da böbreklere zarar verebileceği gibi, bazı ilaçlar da yüksek tansiyon ve yüksek kollesterol gibi sorunları da beraberinde getirir. Organ nakillerinden sonra düzenli yapılan hastane ziyaretlerinde, doktorlar bu tür komplikasyonlar için sürekli olarak kontrol yaparlar. Bu sebeple organ nakli yapılan hastaların hastane ziyaretlerini ihmal etmeden düzenli olarak ve zamanında yapmaları önemle tavsiye edilir.
( Organ Naklinden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler )
Organ naklinden sonra vücudunuza takılan yabancı organlara karşı vucudunuz tepki gösterecektir. Vucudumuzun yeni organlara tepkisini birlikte öğrenelim.
Giriş : Organ nakli yapılan hastaların bağışıklık sistemleri genellikle nakil yapılan organları karşı savunma mekanizması oluşturur ve bu organları tahrip etmeye çalışır. Bu sebepten dolayı organ nakli yapılan hastalar hayatları boyunca anti-rejeksiyon ilaçlarını almak zorundadırlar. Maksimum koruma sağlamak ve yan etkilerini azaltmak amacıyla birçok hastanede birkaç anti-rejeksiyon ilacı birlikte kullanılır. Anti-rejeksiyon ilaçları yirmi yıl kadar once üretilmeye başlandı. Cyclodporin bunların en önemlilerinden biridir. Bu ilaçların kullanımıyla birlikte organ nakillerinde, bir yıl sonunda fonksiyonlarını kaybetmeden çalışan böbrek oranı %60 lardandan %90 lara yükseldi. Bu ilaçlar sayesinde daha önceden denememiş organ nakilleri de yapılmaya başlanmıştır.
Organ Nakillerinde Karşılaşılan Güçlükler
Birçok ameliyat ve tedavide olduğu gibi, organ nakillerinde de risk söz konusudur ve bir takım sorunlarla karşılaşılabilir. Nakil edilen organlar her gün anti-rejeksiyon ilaçları alınarak korunmalıdır. Bu ilaçlar bağışıklık sisteminin direncini azalttığı için vücudumuzun diğer zararlı maddelere karşı olan duyarlılığı artar. Bu sebeple organ nakilerinden sonra enfeksiyon, kanser (genellikle deri kanseri) riski ve ihtimali artmaktadır. Alınan bazı anti-rejeksiyon ilaçları da böbreklere zarar verebileceği gibi, bazı ilaçlar da yüksek tansiyon ve yüksek kollesterol gibi sorunları da beraberinde getirir. Organ nakillerinden sonra düzenli yapılan hastane ziyaretlerinde, doktorlar bu tür komplikasyonlar için sürekli olarak kontrol yaparlar. Bu sebeple organ nakli yapılan hastaların hastane ziyaretlerini ihmal etmeden düzenli olarak ve zamanında yapmaları önemle tavsiye edilir.
ORGAN BAĞIŞI
Organ Bağışı nedir? Organ bağışı, kişinin sağlığında, kendisi öldükten sonra organlarının kronik organ hastası olan kişilere nakledilmesi için bağışlamasıdır.
Organ bağışı nasıl ve nerelere yapılır ?
Yasalara göre herkesin, iki tanıkla birlikte, kendisi öldükten sonra organlarını bağışladığını belirten bir belgeyi doldurarak imzalamasıyla ve bu belgeyi yetkili kurumlara teslim etmesiyle yapılmış olur. Bu belgeler yetkili kurumlarca hazırlanmış olabileceği gibi, kendilerinin hazırladığı bir belge de olabilir. Ayrıca sürücü belgesi alan kişiler, belgede “organlarımı bağışlıyorum” bölümünü işaretlemiş olmakla, organlarını bağışlar. Organlarının tümü, biri ya da birkaçı bağışlanabilir. Bu seçenekler bağış belgelerinde vardır. Bağış Belgesi, yetkili sağlık kuruluşlarının kayıtlarına geçer. Kişi bu belgeyi yanında bulunduracak olursa, ölümü halinde bağış vasiyeti yerine getirilir. Kişi bağış kararı aldıktan sonra vazgeçebilir, bunun için belgesini imha etmesi veya yanında organlarını bağışlamadığını beyan eden bir belge taşıması yeterlidir. Kişi organ bağışı yapmak istemediğini bir belge ile belirten kişiden hiçbir koşul altında organ alınması mümkün değildir. Organ bağışlamak tam anlamıyla kişinin iradesiyle ve gönüllü biçimde yapılan bir insani davranıştır.
Organ bağışı nasıl ve nerelere yapılır ?
Yasalara göre herkesin, iki tanıkla birlikte, kendisi öldükten sonra organlarını bağışladığını belirten bir belgeyi doldurarak imzalamasıyla ve bu belgeyi yetkili kurumlara teslim etmesiyle yapılmış olur. Bu belgeler yetkili kurumlarca hazırlanmış olabileceği gibi, kendilerinin hazırladığı bir belge de olabilir. Ayrıca sürücü belgesi alan kişiler, belgede “organlarımı bağışlıyorum” bölümünü işaretlemiş olmakla, organlarını bağışlar. Organlarının tümü, biri ya da birkaçı bağışlanabilir. Bu seçenekler bağış belgelerinde vardır. Bağış Belgesi, yetkili sağlık kuruluşlarının kayıtlarına geçer. Kişi bu belgeyi yanında bulunduracak olursa, ölümü halinde bağış vasiyeti yerine getirilir. Kişi bağış kararı aldıktan sonra vazgeçebilir, bunun için belgesini imha etmesi veya yanında organlarını bağışlamadığını beyan eden bir belge taşıması yeterlidir. Kişi organ bağışı yapmak istemediğini bir belge ile belirten kişiden hiçbir koşul altında organ alınması mümkün değildir. Organ bağışlamak tam anlamıyla kişinin iradesiyle ve gönüllü biçimde yapılan bir insani davranıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder